Mor bir kayık
vuruyor kıyıya. İçine bakmaya korkuyorum. İçimden çıkacak sözcüklerden de.
Rüyalarımı size aktaramam. Onların varlığımı meşrulaştırması rahatsız ediyor
beni. Şiirler ise ancak coşkun bir sarhoşlukla sarmaşık, lütufkâr bir gecede okunabilir. Resimleri çekilemez onların. Duygularımla özdeşleşen hayali "kitle"ler istemiyorum. Mor kayık insan azlığı
bakımından dar kapıyla aynı mertebede. Mahrem. Bu sözcüğü unuttuk galiba. Bir
anlam ifade etmiyor. Herkeste bir giz saklıymış gibi. Hayır. Giz, yoz varlığı
kabullenmede ve bunu anlaşılmazmış gibi pazarlamada. Kendine yakın geleni alkışlamak
ne kadar kolay. Kendinden radikal olarak farklı olanla
karşılaşmak ise tedavülden kalkmış. Sağırlar işitmezler. Bu yüzden tüm hakiki metinler gereğinden uzun
olmalı. Öyle sıkıcı olmalılar ki, onu okumaya zahmet edenler can havliyle girmeli mor kayığa
(kalabalık batıracaktır onu) ve mavi denizlere sürmeliler.
14.09.2015
1.09.2015
To all those seagulls in Bosphorus from Ankara
I am sitting at the bar. The girl next to me is an idiot.
She is idiot but her naiveté is in any case adorable. She tells all those stories about her kitchen. She shows me a photo of a tent she stayed this summer, it looks like
an Indian tent. She says the area, the woods, the sea, the silence was
definitely like Thailand. I dunno nothing about it. I mean I am well far away
from the far East. I am a man of the old once civilized but currently barbaric
land. She would not get it. So I stop talking but offer a gentle smile. She turns
it back. We kiss goodbye to each other.
Then my mind wanders about another one. Things are so hazy
and smokey, damn many cigarettes were lit that evening. She did not reply me. I guess she
does not even hate me. All that injures my pretty fucking narcissism indeed, I gotta confess. I
like especially her mind, as if there is some weird connection between us, I even tried
to articulate that but she gives damn neither about me nor about my writing. It
most probably sounds like a cheap romantic letter of a loser, after all. I understand her. I definitely do.
Then I dream. I daydream about all those sea gulls behind and beside me. Who knows, may be, they are floating somewhere in Bosphorus.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)